Haksız Rekabet Hukuku - Çelik & Erdem Hukuk Grubu

Haksız Rekabet Hukuku


2000 yılında Avukat Şevket Çelik tarafından Çelik Hukuk Grubu adlı altında kurulan Çelik & Erdem Hukuk Grubu, kuruluşundan bu yana sunmakta olduğu avukatlık hizmetinde, doğruluk ve dürüstlük esasıyla müvekkil memnuniyetine önem vererek uzman faaliyetlerini sürdürmektedir.

Özellikle Covid-19 döneminde maske ve dezenfektan satışı yapan tekel şirketlerinin uygulamaları ile birlikte sıkça gündeme gelip haberlere de konu olan Haksız Rekabet kavramı önem kazanmıştır.

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK) ile birlikte Haksız Rekabet’e ilişkin hükümler daha detaylı şekilde ve açıklayıcı biçimde düzenlenmiştir. TTK 54. Maddenin ilk fıkrasında haksız rekabet hükümlerinin amacından bahsedilmiş; ikinci fıkra ise “genel hüküm” olarak düzenlenmiştir.

TTK Madde 54/2; “Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.”

 

Kanun gerekçesinde yer aldığı üzere; “Yeni hüküm, tüm haksız rekabete ilişkin kuralların üzerine yapılandırıldığı iki taşıyıcı kolon içermektedir. Birinci kolon, bütün katılanların menfaatine dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanması gerekliliğini ifade etmektedir. İkinci kolon, dürüst davranış kuralını tek başına temsil eder. Böylece 6762 sayılı Kanunda “suiistimal”de bulunan anlam ağırlığı, Tasarıda “dürüstlük kuralı”na geçmiştir.”

6762 sayılı Kanunun 56 ncı maddesine göre bir eylemin haksız rekabet olabilmesi için dürüst davranış kurallarını ihlâl etmesi yetmez. Bu ihlâlin ayrıca iktisadi rekabetin kötüye kullanılması niteliğini taşıması da gerekir.

 

Dürüst davranma kuralı ise artık haksız rekabetin tanınmasında (teşhisinde) belirleyicidir. Hukuka uygun ve bozulmamış rekabet ortamında (ortamın her zaman, piyasa olması şart değildir) tüm katılanlar piyasanın tüm aktörlerinin dürüst davranış kurallarına göre hareket edeceğine güvenir ve güvenmek hakkını haizdir. Dürüstlük kuralını ihlâl eden bu güvene aykırı hareket edilmiş olur. Bu da haksız rekabet oluşturur.

 

 

 

 

 

Özellikle Covid-19 döneminde maske ve dezenfektan satışı yapan tekel şirketlerinin uygulamaları ile birlikte sıkça gündeme gelip haberlere de konu olan Haksız Rekabet kavramı önem kazanmıştır.

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK) ile birlikte Haksız Rekabet’e ilişkin hükümler daha detaylı şekilde ve açıklayıcı biçimde düzenlenmiştir. TTK 54. Maddenin ilk fıkrasında haksız rekabet hükümlerinin amacından bahsedilmiş; ikinci fıkra ise “genel hüküm” olarak düzenlenmiştir.

TTK Madde 54/2; “Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.”

 

Kanun gerekçesinde yer aldığı üzere; “Yeni hüküm, tüm haksız rekabete ilişkin kuralların üzerine yapılandırıldığı iki taşıyıcı kolon içermektedir. Birinci kolon, bütün katılanların menfaatine dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanması gerekliliğini ifade etmektedir. İkinci kolon, dürüst davranış kuralını tek başına temsil eder. Böylece 6762 sayılı Kanunda “suiistimal”de bulunan anlam ağırlığı, Tasarıda “dürüstlük kuralı”na geçmiştir.”

6762 sayılı Kanunun 56 ncı maddesine göre bir eylemin haksız rekabet olabilmesi için dürüst davranış kurallarını ihlâl etmesi yetmez. Bu ihlâlin ayrıca iktisadi rekabetin kötüye kullanılması niteliğini taşıması da gerekir.

 

Dürüst davranma kuralı ise artık haksız rekabetin tanınmasında (teşhisinde) belirleyicidir. Hukuka uygun ve bozulmamış rekabet ortamında (ortamın her zaman, piyasa olması şart değildir) tüm katılanlar piyasanın tüm aktörlerinin dürüst davranış kurallarına göre hareket edeceğine güvenir ve güvenmek hakkını haizdir. Dürüstlük kuralını ihlâl eden bu güvene aykırı hareket edilmiş olur. Bu da haksız rekabet oluşturur.